Işığa gönül vermiş bu yiğitler,
Bir gece sonsuza yelken açtılar.
Işığa gönül vermiş bu yiğitler,
Geçerken her yere nurlar saçtılar.
Ruhlarını sardığı günden beri,
Solmayan güzelliklerden akisler;
Her gece rüyalarında bir peri,
Onlara öteden türküler söyler...
Hepsi de büyülü düşmüş çöllere...
Menendi olmayan bir eşsiz dilber,
Belki uğrar diye bizim ellere,
Gözetirler dörtbir yanı beraber.
Aşk u şevkden kanatlarla günlerce,
Koştular..içleri ümitle dolu.
Hayata ait bir yığın bilmece,
Birer birer çözüp oldular mutlu...
Sonu görünmez bir uzun yolculuk,
Onlar harıl harıl..yollar öğünür!
Şehinşah kapısında daim kulluk;
Ermeyen bahtsız ah edip dövünür.
Da'vamızın kara sevdalıları,
Varacaklar dünyanın ötesine;
Bir "yad-ı cemil" olacak adları
Girecekler milli ruh bestesine...
Herbiri bin gönülde yaşayacak..
Simalarında ebediyet rengi.
Hatıraları asla solmayacak,
Öte tarafdaki güllerin dengi...
Işığa gönül vermiş bu yiğitler,
Seyrettikçe çevreyi mest ü mahmur,
Dirilip bir daha ölmek dilerler,
Ellerinde kevserler dolu fağfur.
(KIRIK MIZRAP,***)