![]() |
Eûzübillâhimineşşeytânirracîm
1- Birbirlerine neyi soruyorlar?
|
![]() |
14- Yoğunlaşmış bulutlardan şarıl şarıl bir su indirdik.
15- Onunla taneler ve otlar çıkaralım diye. 16- Ve sarmaş dolaş bağlar bahçeler (çıkaralım diye). 17- Kuşkusuz o hüküm günü kararlaştırılmış bir vakit olmuştur. 18- O gün Sûr'a üflenir, bölük bölük gelirsiniz. 19- Gök de açılmış, kapı kapı olmuştur. 20- Dağlar yürütülmüş, serap olmuştur. 21- Kuşkusuz Cehennem gözetleme yeri olmuştur. 22- Azgınlar için son varılacak yer olmuştur. 23- Orada çağlarca kalacaklardır. 24- Orada ne bir serinlik tadacaklar, ne de içecek bir şey. 25- Ancak bir kaynar su ve irin (içecekler). 26- Bir ceza ki tam yaptıklarına uygun. 27- Çünkü onlar hiçbir hesap ummazlardı. |
![]() |
28- Âyetlerimizi yalanlaya yalanlaya tam bir yalancı olmuşlardı.
29- Biz ise herşeyi sayıp bir kitaba geçirmişiz. 30- (Onlara): "Şimdi tadın (cezanızı). Artık size azabınızı artırmaktan başka bir şey yapmayacağız" (denir). 31- Kuşkusuz takva sahipleri için bir kurtuluş var. 32- Bahçeler var, bağlar var. 33- Memeleri tomurcuklanmış yaşıt kızlar var. 34- Dopdolu kadehler var. 35- Orada ne boş bir söz işitirler, ne de bir yalan. 36- (Bunlar) Rabbinden yeterli bir bağış olarak (verilir). 37- O, göklerin, yerin ve bu ikisi arasındakilerin Rabbidir. Rah-mân'dır. Hiç kimse ondan bir hitaba mâlik olamaz. 38- O gün Ruh ve melekler sıra sıra dururlar. Rahmân'ın izin verdikleri dışında hiç kimse konuşamaz. İzin verilen de doğruyu söyler. |
![]() |
39- İşte bu hak gündür. Artık dileyen Rabbine bir yol tutar.
40-Biz sizi yakın bir azap ile uyardık. O gün kişi ellerinin ne takdim ettiğine bakacak ve kâfir diyecek ki: "Ah ne olaydı, ben bir toprak olaydım." |